Yunus Emir Cami, sakin görünümlü bir mahallede yer alan küçük bir yapı. Önündeki minik avluya bir şadırvan ve bir bank ancak sığmış. Yan tarafındaki haziresinde ise üç tane mezar ve güzel bir kara selvi bulunuyor.
Türkiye Kültür Varlıklarlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri D.K.V.K.E. için hazırladığı belgelerde caminin üslup olarak Beylik Dönemi yapısı özelliği göstermekle birlikte 19.yy sonlarında Yunus Emir tarafından yaptırıldığı yazıyor. 1975 yılında geçirdiği restorasyonla bütün özelliğini kaybetmiş.
Yine aynı belgelerde, caminin batısında yer alan üç mezardan oluşan hazirenin Osmanlı yapısı olduğu belirtilmektedir. En baştaki yazıtlı olup kara selvi altında yer almaktadır. Caminin batı kesiminde hafifçe yükseltili bir beton taş podyum üzerinde yer almaktadır. Kısmen bakımlıdır. Hangi mezara ait olduğu bilinmeyen birkaç taş sarık göze çarpmaktadır. (1)
Halim Baki Kunter, 1932-1936 yıllarında İzmir’de Vakıflar Müdürü olarak bulunduğu sırada bu camiyi tespit etmiş. Camide bu meseleyi çözmeye yarayacak herhangi bir kitabe, belge bulamadığı gibi, Tire’de görüştüğü yaşlı kimselerden ve bu gibi işlerden anlayanlardan da buraya neden Yunus Emre Camii denildiği hakkında bir bilgi alamamış.
Bunun üzerine Tire Vakıflar Memuru Münip Ertürk ile İzmir Vakıflar Müdürü Rıza Tuncel’den mektupla bilgi istemiş, 05.04.1965 tarihinde aldığı cevapta da bu caminin Yunus Emre’ye nisbeti hakkında hiç bir bilgi elde edilemediği, Tire’deki uzmanların bu konuda herhangi bir belgeye ulaşamadığı, caminin bulunduğu mahalle halkı arasında ve Tire’de buna ait hiç bir menkıbe ve söylenti olmadığı, camiin hangi vakfa ait olduğununun, ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldınının da meçhul olduğu bildirilmiştir. Gelen cevapta ayrıca, “Camiin giriş cephesinin sağ tarafında 3 tane mezar varsa da Yunus Emre’ye aidiyetine dair kitabe, yazı ve hatta rivayet mevcut olmadığı gibi, kimlere ait olduğu da bilinmemektedir.” ifadesi de yer almıştır.
Halim Baki Kunter, yaptığı araştırmalar sonucunda, “Tire’de Yunus Emre Camii adı ile anıman camiin meşhur mutasavvıf ve şair Yunus Emre ile isminden başka bir münasebeti olduğunu iddia edebilmek mümkün değildir.” hükmüne varmıştır. (2)